Ekrem İmamoğlu: "Yedikleri Kul Hakkının Tarifi Yok"

Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB soruşturmasındaki avukatların gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden yaptığı açıklamada, İBB’ye yönelik devam eden soruşturmada görev alan savunma avukatlarının gözaltına alınmasına sert ifadelerle tepki gösterdi. İmamoğlu, yaşananların hukuk devletinin temel ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı.

Ekrem İmamoğlu açıklamasında, “Savunma hakkı demokrasinin ve adaletin bel kemiğidir. Bu hakkın temsilcisi olan avukatların gözaltına alınması, sadece kişisel değil, kurumsal bir baskının göstergesidir” ifadelerine yer verdi.

İBB Başkanı, gözaltıların hukuka olan toplumsal güveni derinden sarstığını belirterek, “Hukukun üstünlüğü ilkesinin yok sayıldığı bir ortamda, adaletin sağlıklı işlemesi mümkün değildir” dedi. Türkiye’nin geleceği için temel hak ve özgürlüklerin korunmasının vazgeçilmez olduğunu ifade eden İmamoğlu, savunma hakkına yönelik bu müdahalenin kabul edilemez olduğunu belirtti.

İmamoğlu’ndan Kamuoyuna Çağrı: “Sessiz Kalmayın”

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden kamuoyuna seslenen İmamoğlu, demokrasiye ve hukuk devletine sahip çıkma çağrısı yaptı. “Bu sadece birkaç avukatın değil, hepimizin meselesidir” diyen İmamoğlu, hukuksal süreçlerin siyasi saiklerle şekillenmemesi gerektiğini vurguladı.

Ekrem İmamoğlu'nun ifadeleri şu şekilde:

"Aziz milletim;

Ya adalet, ya sefalet… Artık önümüzde başka seçenek yok.

Türk yargı tarihinin en büyük rezaletini yaşatanlar haklarında suç duyurusunda bulundum ve bulunmaya devam edeceğim.

Bir avuç muhterisin ülkemize ödettiği bedelin, yedikleri kul hakkının tarifi yok. Bu bedeli; emekli, işçi, dar gelirli, işsiz, öğrencilerimiz, çocuklarımız ve gençlerimizle birlikte ödüyoruz.

Milletimize tam bir sefalet yaşatan bu bir avuç muhterise soruyorum;

Usulsüz yargılama ve operasyonlar, tutuklamalar, ben dâhil birçok insanının pislik içindeki nezarette günlerce bekletildiği gözaltı süreçleri, kayyumlar vs ile siz neye hizmet ediyorsunuz?

Yalancı şahitler ve tanıklar üretmeyi, itirafçı ve iftiracı oluşturmayı, masumları tutuklamayı ya da tutuklamakla korkutmayı, "hapisten çıkamazsınız" diyerek tehdit etmeyi yüce Türk yargısına nasıl yakıştırıyorsunuz?

Şimdi de avukatları gözaltına almanın, korkutmanın ve insanların görevlerini yapmalarını engelleme çabasındasınız.

Yeter artık!

Kimsiniz siz, kime ve neye hizmet ediyorsunuz? Kimden öğrendiniz bu usulleri? İnsanların namusuna ve haysiyetine saldırmaktan hicap duymuyor musunuz?

Milletime sesleniyorum:

Bu bir avuç muhteris, hem millete hem de devlete büyük zarar veriyorlar. Şikayetçi olun, susmayın ve sesinizi yükseltin."

 

İLGİLİ HABERLER