
Emsal Karar İstanbul'dan Geldi
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılan bir çalışanın kıdem tazminatı talebini haklı bularak, binlerce çalışanı ilgilendiren kritik bir karara imza attı. Mahkeme, bedelli askerliği "muvazzaf askerlik" kapsamında değerlendirerek işvereni kıdem tazminatı ödemeye mahkûm etti. Karar, iş hukuku açısından emsal niteliği taşıyor.
Yerel Mahkeme Tazminatı Reddetti, İstinaf Onayladı
Dava, 2019 yılında İstanbul’daki bir zincir mağazada satış danışmanı olarak çalışan Gökhan A.’nın bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılmasıyla başladı. Gökhan A., işverenden 20 bin TL’lik kıdem tazminatı talep etti. Ancak işveren, 21 günlük ücretsiz izin hakkını gerekçe göstererek talebi reddetti. Konu yargıya taşındı ve İstanbul İş Mahkemesi, işverenin savunmasını haklı bularak davayı geri çevirdi.
Gökhan A.’nın avukatı kararı istinafa taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi ise kritik bir değerlendirme yaparak yerel mahkeme kararını bozdu. Mahkeme, bedelli askerliğin de muvazzaf askerlik kapsamında olduğunu belirtti ve şu ifadelere yer verdi:
“Davacının iş ilişkisinin askerlik sebebiyle sona erdirildiği anlaşılmıştır. Bedelli askerlik de muvazzaf askerlik kapsamında değerlendirilmelidir. Bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanılmıştır.”

Yargıdan Uyum Sinyali: Benzer Karar Antalya’da da Verildi
İstanbul'daki bu karardan önce, benzer bir dava Antalya’da da sonuçlanmış ve bedelli askerlik nedeniyle işten ayrılan bir çalışana kıdem tazminatı ödenmesine hükmedilmişti. Her iki karar, iş hukuku içtihatlarında birlik sağlanması adına dikkat çekici bir tablo sunuyor. Özellikle kıdem tazminatı konusunda tereddüt yaşayan bedelli askerlik yükümlüsü çalışanlar için önemli bir hak koruması niteliğinde.
İş Hukukunda Yeni Dönem mi Başlıyor?
Uzmanlara göre bu tür kararlar, çalışma hayatında bedelli askerlik kaynaklı iş sözleşmesi fesihlerinde yeni bir içtihat oluşturabilir. Yargının bedelli askerliği muvazzaf askerlik gibi değerlendirmesi, çalışanların iş güvencesi ve haklarına dair yeni bir perspektif sunuyor.
Bu kararlar, sadece bireysel davalarla sınırlı kalmayabilir; önümüzdeki süreçte işverenlerin kıdem tazminatı konusundaki tutumlarını da etkilemesi bekleniyor.