
İki Nükleer Gücün Zirvesi 10 Nisan’da İstanbul’da Gerçekleşecek
Türkiye, son yıllarda üstlendiği arabuluculuk rolünü bir adım daha ileri taşıyarak, uluslararası diplomasinin kalbinin yeniden İstanbul’da atmasını sağlıyor. 10 Nisan 2025 tarihinde İstanbul'da gerçekleşecek olan Rusya–ABD zirvesi, iki ülke arasındaki donmuş diplomatik ilişkilerin çözülmesi açısından kritik bir dönemeç olacak. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un resmi açıklamasıyla duyurulan görüşme, büyükelçilik faaliyetlerinden konsolosluk hizmetlerine kadar geniş bir normalleşme sürecinin kapısını aralayabilir.
Diplomaside Yeni Bir Sayfa Açılabilir
İstanbul’daki buluşma, Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey isimlerinden oluşan heyet ile ABD'nin kıdemli diplomatik temsilcilerinden oluşan bir ekibin katılımıyla düzenlenecek. Görüşmelerde şu başlıkların ele alınması bekleniyor:
Karşılıklı büyükelçilik faaliyetlerinin yeniden yapılandırılması
Diplomatların hareket alanlarının genişletilmesi
Doğrudan uçuşların tekrar başlatılması
Konsolosluk hizmetlerinin normalleştirilmesi
Küresel güvenlik, nükleer silahlanma ve bölgesel çatışmalara dair teknik istişareler
Bu başlıklar doğrultusunda yapılacak temaslar, yalnızca iki ülke ilişkileri için değil, küresel dengeler açısından da yeni bir başlangıç olabilir.

İstanbul’un Diplomatik Hafızasındaki Devamlılık
10 Nisan'daki görüşme, 27 Şubat 2025’te yine İstanbul’da gerçekleştirilen teknik düzeydeki toplantının ardından gelen ikinci önemli temas olacak. Söz konusu şubat görüşmesi, diplomatik temsilciliklerin işleyişinin istikrara kavuşması için atılmış ilk adımdı. O toplantıda, diplomatik personelin görev yapma koşullarının iyileştirilmesi ve büyükelçilik bütçelerinin güvence altına alınması gibi konular üzerinde uzlaşı sağlanmıştı. Aynı süreçte Rusya’nın Washington Büyükelçiliği için atadığı isme ABD’nin agreman vermesi, görüşmelerin somut sonuçlar doğurduğunu göstermişti.
Ankara’nın Yükselen Diplomatik Profili
Türkiye’nin bu görüşmelere ev sahipliği yapması, Ankara’nın barış diplomasisindeki güvenilirliğini pekiştiriyor. Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülen çok yönlü dış politika, Türkiye’yi yalnızca bölgesel değil, küresel bir aktör konumuna taşıdı. Türkiye'nin her iki ülke ile de sürdürdüğü dengeli ve tarafsız ilişkiler, onu bu tür kritik diplomatik buluşmalar için doğal bir merkez haline getiriyor.

Rusya’dan Diplomasiye Yönelik Çok Katmanlı Açıklamalar
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İstanbul görüşmesine dair açıklamasında sadece ABD ile temaslara değil, bölgesel ve küresel gelişmelere dair geniş bir yelpazeye değindi. Peskov’un, Japonya ile barış anlaşmasının mevcut koşullarda mümkün olmadığını vurgulaması, Rusya’nın Asya-Pasifik hattındaki diplomatik rotasını da ortaya koydu. Buna karşın, İran ile ABD arasında 12 Nisan’da Umman’da yapılması planlanan nükleer müzakerelere yönelik olumlu yaklaşım, Moskova’nın bölgesel diyaloğa açık olduğunu gösteriyor.
İstanbul’un Küresel Rolü Pekişiyor
İstanbul’un diplomatik temaslara ev sahipliği yapması, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki prestijini ve güvenilirliğini pekiştiriyor. Türkiye artık yalnızca coğrafi olarak değil, diplomatik anlamda da “doğuyla batı arasında köprü” olma misyonunu somutlaştırıyor. 10 Nisan’daki görüşmenin seyrine göre, bu misyonun barışçıl çözümler üreten bir platforma dönüşmesi ihtimali de hayli güçlü.