
Yatırım ve Dağıtım Taahhütleri Şartıyla İzin Verildi
Rekabet Kurumu, uzun süredir otomotiv sektöründe gündemde olan Tofaş ve Stellantis arasındaki devralma işlemine resmen onay verdi. Alınan bu kararla, Türkiye ekonomisi ve otomotiv sanayii için kritik bir eşik aşılmış oldu. Kurul, izni, tarafların sunduğu yatırım ve dağıtım taahhütleri kapsamında verdiğini açıkladı.
Yerli Üretim ve İstihdam İçin Özel Şartlar
Yapılan resmi açıklamada, Tofaş’ın üretim ve ihracat kapasitesini artırmayı taahhüt ettiği yatırımların yalnızca ana sanayiye değil, aynı zamanda yan sanayiye de olumlu yansımalarının olacağı vurgulandı. Söz konusu yatırım planının, istihdama da önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.
Rekabet Kurulu, özellikle yerli üretimin korunmasına yönelik taahhütlerin altını çizdi. Bu yönüyle karar, fiyat ve çıktı analizlerine dayalı geleneksel yaklaşımın ötesine geçerek, rekabetin dinamik etkilerini esas alan yeni bir anlayışa kapı araladı. Uluslararası literatürde de dikkat çekmesi beklenen bu yaklaşım, Kurum tarihinde bir ilki temsil ediyor.
Dağıtım ve Satış Kanalında Kapsamlı Önlemler
Taraflar yalnızca yatırım taahhütleriyle değil, aynı zamanda dağıtım ve satış kanallarında rekabeti koruyacak çeşitli tedbirlerle de Kurulu ikna etti. Bayilerin tek bir markaya bağlı kalmaksızın "one-stop-shop" yapısına evrilme riskini ortadan kaldıracak düzenlemeler bu kapsamda kabul edildi. Böylece, tüketici tercihlerinin ve rakip markaların satış faaliyetlerinin korunması amaçlandı.

Yatırım Planının Detayları
Tofaş, devralma sonrası üretim kapasitesini artırarak yılda 500 bin adede çıkarmayı planlıyor. Yatırımların büyük bir kısmı yeni nesil elektrikli araç üretim hatlarına ayrılacak.
İstihdam Etkisi
Planlanan yatırımlar sayesinde direkt ve dolaylı olarak 3.500 kişilik yeni istihdam yaratılması öngörülüyor. Özellikle Bursa ve çevresindeki yan sanayi tesislerinin büyümesi bekleniyor.
Uzun Süreli İnceleme ve Revize Edilen Taahhütler
İlk olarak 2024 yılı Ekim ayında sunulan taahhüt paketi, Rekabet Kurulu tarafından yeterli bulunmamış ve reddedilmişti. Süreci takiben taraflar, revize ettikleri ikinci taahhüt paketiyle onayı almayı başardı. Nihai inceleme sürecinde rakip teşebbüsler ve üçüncü tarafların görüşleri de değerlendirmeye alınarak karar şekillendirildi.
Kararın Önemi
Rekabet Kurulu'nun bu kararı, yalnızca Türkiye’deki otomotiv sektörü açısından değil, aynı zamanda rekabet hukukunun gelişimi açısından da tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor. Alınan izin, tarafların yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeleri şartına bağlı olarak geçerliliğini koruyacak.