
Barış Arduç ve Razane Jammal Harper’s Bazaar Arabia İçin Kamera Karşısında
200. sayı için özel çekim: Ortadoğu’da sevilen Türk oyuncu Paris’te aşkı anlattı
Ortadoğu’da büyük bir hayran kitlesine sahip olan Barış Arduç, Harper’s Bazaar Arabia dergisinin 200. sayısına özel olarak Paris’te kamera karşısına geçti. “Aşk” temalı sayının kapağında yer alan Arduç’a, Lübnanlı oyuncu Razane Jammal eşlik etti. Çekimlerin ardından dergiye samimi açıklamalarda bulunan Arduç, hem aşk kavramına dair düşüncelerini hem de oyunculuk deneyimlerini paylaştı.

“Aşk tanıma sığmaz, ukalalık kaldırmaz”
“Aşk senin için ne ifade ediyor?” sorusuna içtenlikle yanıt veren Barış Arduç, aşkı tek bir tanıma sığdırılamayacak kadar derin ve çok katmanlı bir duygu olarak tanımladı. “Şairane bir yanıt vermek istemem, çünkü aşk üzerinde ukalalık yapılacak bir konu değil,” diyen oyuncu, “Bence aşk, tutkularımızı, sevgimizi, hayranlığımızı ve bağlılığımızı kapsayan güçlü bir duygu. Saygıyla, sevgiyle, hayranlıkla ve büyük bir özveriyle inandığımız her şeye aşk diyebiliriz,” sözleriyle derin bir perspektif sundu.
Sette gelişen uyum ve oyuncu kimyası
Daha önce birlikte çalışmadığı partnerlerle ekranda nasıl uyum sağladığı sorusuna ise Arduç, sürecin doğal yollarla geliştiğini belirterek şöyle dedi: “Yeni bir partnerle ekranda kimya yakalamak, işin en kritik aşamalarından biri. Provalar, sohbetler ve fikir alışverişleri sayesinde hem karakterlere hem de birbirimize yaklaşımımız netleşiyor. Asıl uyum ise zamanla, sette gelişiyor. Doğru enerjiyi yakaladığımızda ortaya gerçekten etkileyici işler çıkıyor.”

“Türk hikâyeleri duyguların derinliğinden besleniyor”
Röportajın bir diğer dikkat çekici bölümünde ise Arduç, Türk yapımlarının uluslararası başarılarına değindi. Türk hikâye anlatıcılığının en ayırt edici yönünün coğrafyanın sunduğu duygusal yoğunluk olduğunu vurgulayan Arduç, şu ifadeleri kullandı: “Biz, kederi de mutluluğu da derinlemesine hissetmeyi seven bir toplumuz. Duygulara bu kadar açık olmak, hayata ve insan ilişkilerine dair daha güçlü bir anlayış geliştiriyor. Bu da hikâyeleri daha gerçekçi ve etkileyici hale getiriyor.”