İstanbul'da 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, paniğe neden olurken bazı telefonlara sarsıntı başlamadan saniyeler önce deprem uyarısı gönderildi. Deprem Uyarı Sistemi, bazı kullanıcılara bu uyarıyı, deprem merkez üssünden uzak olmalarına rağmen iletti. Ancak, depremi önceden tahmin etmenin imkansız olduğu gerçeği, bu uyarıların nasıl gönderildiği sorusunu akıllara getirdi.
Deprem Uyarı Sistemi Nasıl Çalışıyor?
Deprem Uyarı Sistemi, 4.5 ve üzeri büyüklüğündeki depremleri tespit ettikten sonra kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Sistem, deprem dalgalarının yayılma hızına dayalı olarak çalışıyor. Teknoloji Uzmanı Ahmet Can, akıllı telefonlarda bulunan hareket sensörlerinin bu verileri toplayarak kullanıcıların telefonlarına iletilen uyarıları oluşturduğunu belirtti.
Can, "Sensörlerden gelen veriler eşleştirilerek, o bölgedeki kullanıcılara uyarı gönderiliyor." açıklamasında bulundu.

Sismik Dalga Farkı ile Erken Uyarı
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, erken uyarı sisteminin, P dalgası ve S dalgası arasındaki hız farkına dayalı olduğunu söyledi. Tüysüz, "P dalgası saniyede 6-7 km hızla ilerlerken, S dalgası 3-4 km hızla ilerliyor." dedi.
Tüysüz, "Birinci dalga geldiğinde, ikinci dalganın da geleceği uyarısı sistem tarafından verilir." açıklamasında bulunarak, sistemin doğru çalışabilmesi için odaktan uzak olmanın önemini vurguladı. Odağa yakınsanız, sistemin size uyarı göndermesi mümkün olmaz.

Fırsat mı, Risk mi?
Bu sistemin depremi önceden bildirmek için değil, doğalgaz ve elektrik hatlarını kesmek amacıyla kullanıldığını belirten Tüysüz, Marmara Denizi'ndeki depremler için İstanbul'a 1-2 saniye önceden uyarı verilebileceğini ancak bu sürenin kaçmak için yeterli olmadığı uyarısını yaptı.
Sistem, Gemlik’teki bir deprem için İstanbul’a 1-2 saniye, İzmir’e ise 15-20 saniye önceden uyarı verebilecektir. Ancak bu sürenin, depremden kaçabilmek için çok kısa olduğunu belirtti.